NASIL GUZEL KONUSURUZ
Kişisel Gelişim uzmanı Yasemin SUNGUR uygulamalı olarak anlatıyor
Sözcüklerinizle duvar örmeyin diyen Bireysel Gelişim Danışmanı Yasemin Sungur, bu hafta "Nasıl güzel konuşuruz?" konusuyla daha etkin sunum yapmanın yollarını Perakende.TV'de anlatıyor. 4 dakikalık bu özel videoyu izleyerek, sunum becerinizi geliştirebilir, kitleleri etkileyecek anahtarlara sahip olabilirsiniz.
http://perakende.tv/k/Egitim___Gelisim/video_yasemin_sungur_etkin_sunum_egitimi_3__05_06_2012_125733_682.htm
24 Ocak 2013 Perşembe
22 Ocak 2013 Salı
KISISEL GELISIM I UZMANINDAN DINLEYIN
Dostlar izleyince dayanamadım.Gerçekten müthiş bir video. Bu hanımefendiyi takip etmekte yarar var Ne dersiniz !!!
Kendimizi nasıl dinletiriz? Bireysel Gelişim Danışmanı Yasemin Sungur anlatıyor
Bireysel Gelişim Danışmanı Yasemin Sungur, daha etkin sunum yapmanın yollarını Perakende.TV'de anlatıyor. 6 dakikalık bu özel videoyu izleyerek, sunum becerinizi geliştirebilir, kitleleri etkileyecek anahtarlara sahip olabilirsiniz.
18 Aralık 2012 Salı
VE OKYANUSU GORDUM
ve okyanusu gordum.Uçsuz bucaksız bir mavi.Hayatımın en güzel gezilerinden birisi oldu benim için.Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum adını duyduğum belgesellerini izlediğim OKYANUS işte uçsuz bucaksız bir şekilde karşımda
Görüntüleri de sizler için çektim.Umarım sizlerde beğenir ve keyifle izlersiniz
Görüntüleri de sizler için çektim.Umarım sizlerde beğenir ve keyifle izlersiniz
16 Aralık 2012 Pazar
LISBON Gorulmeye Deger Bolum1

Çalıştığım kurumda geçen yıl ve bu yıl dereceye girince kısa da olsa bir Lisbon seyatahine hak kazandık ben ve bölgeden bir kaç arkadaşım ile birlikte gerçekten keyifli bir gezi oldu bizler için.
Çok düşündüm sizler ile paylaşıp ,paylaşmamak konusunu en sonunda paylaşmaya karar verdim.
Umarım sizlerde bir şekilde değişik kültürler görme fırsatı elde eder ve bu fırsatı kaçırmazsınız.
İyi seyirler
12 Aralık 2012 Çarşamba
HAYALINIZ ACINIZ OLMASIN
Tekrar merhaba Sevgili Dostlar,
Birlikte bir hayal kuralım ve çarşının göbeğinde bir dükkan açalım.Ne dersiniz.!!!
Sesinizi duyar gibiyim bu zamanda dükkan açmak ,açtığın dükkandan para kazanmak kolay mı diyorsunuz değil mi.
Haklı da olabilirsiniz.Tam tersi haksız da bu aslında tamamen size yani yeteneklerinize, dünyayı nasıl algıladığınıza bağlı.
İşyerinizin başındasınız.uygun fiyatlara değişik bölgelerden ürünler alıp ilçemize getirip halkımıza hizmet veriyorsunuz. Yaklaşık 30 m2 lik bir işyeriniz var diyelim.Ve kırtasiye ürünleri satmaktasınız.
Yaklaşık bir yılınızı kırtasiye işinde doldurdunuz ve kendiniz içinde yeterli bir ciro yapmaya yani
giderlerinizi çıkartmaya ,ailenizin geçimini sağladıktan sonra az da olsa kenara bir para biriktirmeye başladınız diyelim.Bir Hayal kurdunuz ve işyerinizi değiştirmek en büyük hayaliniz oldu.
Belkide bu nokta da insanlar farklılaşıyor.Ben kendimi bu hayali karakterin yerine koyduğumda ne yapardım diye,
Sanırım ben hayallerine körükörüne diyebilecek kadar bağlı ve bu konuda müthiş inatçı birisiyim.Tabii ki bu beraberinde önemli kazanımlar getirmekle beraber risklerde içeriyor.Önce kazanımlara bakalım isterseniz.Sonra da risklere
Kafanız sürekli ulaşmak istediğiniz sonuca yönelik çalışıyor.Ne kadar çalışırsanız çalışın kesinlikle yorulmuyorsunuz.Hatta bazı günler ne çabuk akşam oldu yine mi eve gidiş saati geldi dediğiniz bile oluyor.Çünkü günün bitmesini istemiyorsunuz.Ya da bende öyle oluyor.
Fakat bu yoğun ve yüksek tempo beraberinde bazı sıkıntıları da getiriyor.Şöyle ki çok hızlı hareket edip çok hızlı kararlar verebiliyorsunuz.
Tehlike de bu noktada bence.Ve bu akşamki yazının başlığını o yüzden Hayaliniz Acınız Olmasın olarak koydum.Tabii ki hedefe giden yolda pürüzler olacak , taşlar olacak ,bayırlar tepeler olacak her zaman tertemiz dümdüz bir yol mutlaka olmayacak önemli olan bu engelleri aşma kapasiteniz.
Bir firmada maaşlı da çalışsanız , esnaf da olsanız farketmez bütün iş yine size kalıyor aslında yürümeyi düşündüğünüz bu yoldaki riskleri ne kadar bertaraf edebiliyor iseniz o kadar hızlı yol alacaksınız.Tabii bu arada bunları yapmaya çalışırken sevdiklerinizi de düşünmek,korumak ,kollamak ve geliştirmek zorundasınız bunu da lütfen aklınızdan çıkarmayın.
Son olarak sakın beni çok bilmiş ukala gibi algılamayın .Bu duruma cidden üzülürüm.
Saygılarımla
Birlikte bir hayal kuralım ve çarşının göbeğinde bir dükkan açalım.Ne dersiniz.!!!
Sesinizi duyar gibiyim bu zamanda dükkan açmak ,açtığın dükkandan para kazanmak kolay mı diyorsunuz değil mi.
Haklı da olabilirsiniz.Tam tersi haksız da bu aslında tamamen size yani yeteneklerinize, dünyayı nasıl algıladığınıza bağlı.
İşyerinizin başındasınız.uygun fiyatlara değişik bölgelerden ürünler alıp ilçemize getirip halkımıza hizmet veriyorsunuz. Yaklaşık 30 m2 lik bir işyeriniz var diyelim.Ve kırtasiye ürünleri satmaktasınız.
Yaklaşık bir yılınızı kırtasiye işinde doldurdunuz ve kendiniz içinde yeterli bir ciro yapmaya yani
giderlerinizi çıkartmaya ,ailenizin geçimini sağladıktan sonra az da olsa kenara bir para biriktirmeye başladınız diyelim.Bir Hayal kurdunuz ve işyerinizi değiştirmek en büyük hayaliniz oldu.
Belkide bu nokta da insanlar farklılaşıyor.Ben kendimi bu hayali karakterin yerine koyduğumda ne yapardım diye,
Sanırım ben hayallerine körükörüne diyebilecek kadar bağlı ve bu konuda müthiş inatçı birisiyim.Tabii ki bu beraberinde önemli kazanımlar getirmekle beraber risklerde içeriyor.Önce kazanımlara bakalım isterseniz.Sonra da risklere
Kafanız sürekli ulaşmak istediğiniz sonuca yönelik çalışıyor.Ne kadar çalışırsanız çalışın kesinlikle yorulmuyorsunuz.Hatta bazı günler ne çabuk akşam oldu yine mi eve gidiş saati geldi dediğiniz bile oluyor.Çünkü günün bitmesini istemiyorsunuz.Ya da bende öyle oluyor.
Fakat bu yoğun ve yüksek tempo beraberinde bazı sıkıntıları da getiriyor.Şöyle ki çok hızlı hareket edip çok hızlı kararlar verebiliyorsunuz.
Tehlike de bu noktada bence.Ve bu akşamki yazının başlığını o yüzden Hayaliniz Acınız Olmasın olarak koydum.Tabii ki hedefe giden yolda pürüzler olacak , taşlar olacak ,bayırlar tepeler olacak her zaman tertemiz dümdüz bir yol mutlaka olmayacak önemli olan bu engelleri aşma kapasiteniz.
Bir firmada maaşlı da çalışsanız , esnaf da olsanız farketmez bütün iş yine size kalıyor aslında yürümeyi düşündüğünüz bu yoldaki riskleri ne kadar bertaraf edebiliyor iseniz o kadar hızlı yol alacaksınız.Tabii bu arada bunları yapmaya çalışırken sevdiklerinizi de düşünmek,korumak ,kollamak ve geliştirmek zorundasınız bunu da lütfen aklınızdan çıkarmayın.
Son olarak sakın beni çok bilmiş ukala gibi algılamayın .Bu duruma cidden üzülürüm.
Saygılarımla
24 Kasım 2012 Cumartesi
KULLERINDEN VAROLMA SANATI
Zor cümlelerin akşamı bu akşam.
Küllerinden var olmayı hep masallarda olur sanırdım.Günümüzün çalışma koşullarında şartlar her geçen gün; herkes ve her kesim için ağırlaşıyor mu yada vahşi kapitalizme inanmış sermayedarlar ve onların kraldan çok kralcı kesilen genel müdürleri tarafından mı ağırlaştırılıyor.Tezat ta kalıyorum lakin şunu acı bir şekilde öğreniyor insan evinde, işinde , ailesine karşı, müşterilerine karşı kısaca varolduğu topluluk içinde ruhen yıkılıyor hemde defalarca ama öyle bir silkiniyor öyle bir kendine geliyor ki.İste bu sanat da bu noktada baslıyor ve gelisiyor.
Düşünün koca bir yılın zammını almışsınız.%3 maaşınıza brüt 85 tl zam gelmiş.Nette aylık 50 tl civarında bir aylık gelir artışı elde etmişsiniz.Çalıştığınız işyeri argo tabir ile kopmuş gidiyor.Patron kendine BMW karısına Jeep alırken düşünme gereği bile duymuyor.ama iş zamma gelince tabii ki değişiveriyor.Siz de zincirin bir parçasısınız ve alın terinizi dökmüş evinizden çoluğunuzdan çocuğunuzdan ayrı kalmışsınız bu hedeflenenin üzerindeki karın oluşumuna ciddi bir emek sarfetmişsiniz diyelim.
Bu zammı duyunca moralmen nasıl olursunuz.Tabi ki etkilenir hatta yıkılırsınız değil mi.
Şahsen bu tip durumları ben bir kaç gün içinde atlatabiliyorum.İlk anda bütün olumsuz düşünceler beni ele geçiriyor içime kapanıyorum bu trend in son anlarında ise kendimce haklı nedenler üreterek yıkılmayacağım diyorum vazgeçmeyeceğim ne evimden ne çocuklarımdan ne ailemden ne de yapmak istediğim işlerden vazgeçmeyeceğim.Her seferinde bir dal bulup taşkın nehrin kenarına atıveriyorum kendimi taki başka bir sele, başka bir taşkına kadar.
Bu akşam ki yazı biraz kendi içime yolculuğum gibi oldu ama buradan şunu bağlamak istiyorum.
Küçük bir işyeriniz var diyelim.Bir önceki yazımda marka olabilmek için düşüncelerimi aktarmıştım.Aslında son cümleyi bu yazıya sakladım diyebilirim.
En zor olanı yıkıldıkça aynı işe devam edebilmektir.Napolyon un bir sözü var yenile yenile yenmesini öğreneceğim diye. Bu sözün arkasında olabilmek için çok ciddi bir emek ,dayanma gücü ve yaşam mücadelesine ihtiyaç vardır.Ben bu duruma KÜLLERİNDEN VAROLMA SANATI diyorum.
Bilenler bilir ilçemizde ikinci şubesini açan bir dostum bundan on iki-on üç yıl önce iflas edip ilçemizi terketmişti.Fakat şarkıda dediği gibi Gidişim suskun oldu ama dönüşü muhteşem olacak.Gerçekten bunu başardı hatta kendi deyimi ile ötesine bile geçti.Yalnız şunu da söylemeden edemiyor.Durmak Bize Yakışmaz.
Hepimize tüm dostlarımıza hayat mücadelelerinde başarılar diliyorum
Saygılarımla
22 Kasım 2012 Perşembe
KISISEL MARKA YOLCULUGUNUZA HAZIRMISINIZ
Merhaba
Kendimce marka olgusunu kişiselleştirme macerama başlayayım müsaadeniz ile.
Nedir Marka ne işe yarar , çok mu önemlidir ki her kurum ve kuruluş bu marka denilen algısının bozulmaması için hatta daha da güçlenmesi için müthiş yatırımlar yapıp ciddi paralar harcamakta.
Markanın : Benzer ürünleri yada hizmetleri başkalarının ürün yada hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan yada belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan AYIRT EDİCİ İŞARET marka olarak tanımlanmaktadır. Sözcükler, Sayılar, Harfler, Şekiller, Ürünün Şekli veya Ambalajı ile bunların birlikte sunuluşları marka olarak değerlendirilmektedir.
Yukarıdaki ifade işin görsellik kısmı ile alakalı daha çok .Markalarda insanlar gibidir.Onlarında doğar , yaşar ve gelişirler bazanda ölürler.Verdiğimiz hizmet ile ufacık bir dükkanda bizlerde marka olabiliriz.
Geçmişimizi araştırdığımızda atalarımız farkında olmadan markalaşma işini belli kurallara bağlamışlar.Örneğin AHILIK kurallarına bazılarına bir bakalım hatta beynimize kazıyalım ne dersiniz.
Not: kigem .com sitesinde KÜÇÜK GİRİŞİMCİNİN EL KILAVUZU makalesine bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Kendimce marka olgusunu kişiselleştirme macerama başlayayım müsaadeniz ile.
Nedir Marka ne işe yarar , çok mu önemlidir ki her kurum ve kuruluş bu marka denilen algısının bozulmaması için hatta daha da güçlenmesi için müthiş yatırımlar yapıp ciddi paralar harcamakta.
Markanın : Benzer ürünleri yada hizmetleri başkalarının ürün yada hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan yada belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan AYIRT EDİCİ İŞARET marka olarak tanımlanmaktadır. Sözcükler, Sayılar, Harfler, Şekiller, Ürünün Şekli veya Ambalajı ile bunların birlikte sunuluşları marka olarak değerlendirilmektedir.
Yukarıdaki ifade işin görsellik kısmı ile alakalı daha çok .Markalarda insanlar gibidir.Onlarında doğar , yaşar ve gelişirler bazanda ölürler.Verdiğimiz hizmet ile ufacık bir dükkanda bizlerde marka olabiliriz.
İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak
işinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak
Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak
Hakka, hukuka, hak ölçüsüne riayet etmek
İnsanların işlerini içten, gönülden ve güleryüzle yapmak
Âlimlerle dost olup dostlara danışmak
Aslında atalarımız insani değerleri iş hayatına uygulamak sureti ile güzel bir sentez oluşturmuşlar.Ne güzel söylemiş insanların işlerini güleryüzle yapmak diye müthiş bir anlayış .Günümüzde insanlar bunu başarabilmek için ciddi ciddi bu konuda eğitimler alıyorlar.
Yüzyıllardan gelen öğütleri kendimize uyarlayabilir isek bence başarılı olabiliriz.Küçük esnaf olarak da gerçekten bulunduğumuz bölgede pazar gücü yüksek bir marka olabiliriz.
Bu konuda bir kaç önerim olacak ;
- Sevdiğiniz işi yapmaya gayret gösterin .O zaman yorulmazsınız.Engel tanımazsınız.
- İşinize sahip çıkın
- Dedikoduya ayıracağınız vakti ve enerjiyi işinize harcamayı deneyin.
- Sürekli araştırın ve gittiğiniz seyahatlerinizde gördüğünüz farklı şeyleri kendi işinize nasıl uyarlayabileceğinizi düşünün.
- İnsanlar sizi en fazla iki defa iş yerinizde arar inanın üçüncüsü asla olmaz.hiç kimse alternatifsiz değildir.
- Gülen yüzünüzü asla müşterilerinizden eksik etmeyin.
- Daima sorun çözen olun unutmayın kendisi sorun olanlar değil sorunu çözenler ayakta kalır.
- İş planı oluşturmaya gayret gösterin.
- Aynı zamanda iyi bir muhasebeci olun.Gelir gider hesaplarınızı günlük olarak tutun
- İşletme sermayenizi asla ve asla başka yatırımlara bağlamayın.Örneğin; gereksiz gayrimenkul ,ticari kamyonetiniz varken kişisel zevkiniz için sıfır kilometre otomobil almak gibi.
- Benim gördüğüm bu dönem satarken değil alırken kazananların dönemi.Dolayısı ile fırsatlar için mutlaka bir miktar nakitiniz olsun.
- Muhasebeci , avukat,reklamcı gibi meslek sahipleri içinde imkanlarınız doğrultusunda en iyi olanlar ile çalışmaya gayret gösterin.Onlara vereceğiniz bir miktar fazla meblağı zarar olarak düşünmeyin.İşinin ehli insanlar her zaman önünüzü açar.
- Yukarıdaki durum seçeceğiniz personel içinde geçerlidir.Sıradan bir personel size ayda 10 birim kazandırıyor iken iyi bir personel size 50 birim kazandırıyor ise bunun bir miktarını onunla paylaşmaktan çekinmeyin.
Sonuç olarak buda insan hayatı gibi bir yolculuk bu yolculuğunuzu keyif alarak yapmaya gayret ederseniz ortaya size ve ailenize keyif ve gurur veren sonuçlar çıkacağından eminim.Sadece sunu unutmayın. Keyifli olduğu kadar da zor bir yolculuk.....
Not: kigem .com sitesinde KÜÇÜK GİRİŞİMCİNİN EL KILAVUZU makalesine bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)