3 Ağustos 2012 Cuma

ON YARGILARI KIRMAK ATOMU PARCALAMAKTAN ZORDUR


  Aslında zor bir konu önyargı kavramı.
Sözlük anlamı itibari ile : Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir demek. Bu fotoğrafı facebook da bir arkadaşım paylaşınca etkilendim doğrusu ve beynimde şimşekler çaktı.Görüntüye bakıp kendi kendimizi aldatmasak kendimizi sınırlamasak o dar kalıpların içinde sıkıştırmasak ne kadar güzel bir toplum oluruz hele bir düşünsenize
İlçemiz ekonomisinin önemli bir kısmını tarım sektörü oluşturmakta ve ciddi de bir nüfusa sahipler.Bu söyleyeceklerime kimse darılmasın ama üniversite hocalarımdan kulakları çınlasın Nejat hocam rahmetli Turgut Özal ın danışmanlığını yapmış gerçekten kaliteli bir beyefendi idi ve bize her zaman şöyle derdi: Çocuklar tarım toplumları endüstri toplumlarını yirmi yıl geriden takip eder. 
Düşünün bir kere yirmi koskoca yıl.İşim gereği değişik insanlarla sürekli bir aradayım ve bu onları izleme şansıda veriyor bana. Gerçekten de köyde yada ilçemizde çiftçilerimizin o değerli vakitlerini nasıl boşa harcadıklarını gördükçe içim yanıyor ve onlar adına üzülüyorum.O ne almış bu ne almış ile geçen koca bir ömür.
Kelimelerim yanlış anlasılsın istemem fakat maalesef gerçek bu. Artık bir tuşa basarak dünyayı ayağımıza getirebiliyoruz ve bilgi inanılmaz bir hızla yayılıyor.Peki biz bu yayılma hızını ilçemiz adına ve kendi refahımızı arttırabilmek adına verimli kullanabiliyormuyuz.
Lütfen iki saniye cevabı düşünün eminim ki bir çok kişi hayır diyecektir.Çünkü araştırmayı sevmiyoruz.Hal böyle olunca dolap beygiri gibi aynı yerde dönüp duruyoruz.
Çiftçilerimiz bu durumda da diğer meslek gruplarımızda durum nasıl maalesef bence onlarda da vaziyet pek parlak değil.
Artık çuvaldızı kendimize batırma zamanı geldi buna bende dahil.Üretmek için araştırmalı ve kendimizi geliştirmeliyiz ve tüm çabalarımız da buna yönelik olmalı diye düşünüyorum.
İşte önyargı dediğimiz kavramda bu noktada işin içine giriyor.Araştırma olmadığı için yada yeterli seviyelere ulaşmadığı için atadan kalma yöntemlere devam etme ısrarımız bu yüzden.Aynı zamanda yaşam şekillerinede.
Baba çınarlı kahvede ömür törpülerken çocukta selvili kahcede ömrünü törpülüyor ve konuşulan konulara bir göz attığımızda ise gün içi yapılan işlerden hemen sonra maalesef dedikodu faslına geçilmekte gelsin çaylar gitsin çaylar.


Youtube da tesadüf izledim bu kısa videoyu  bakalım beğenecekmisiniz.Karacabey'li olmak gerçekten güzel ; Şimdi Karacabey'li olmayı geliştirme ve aydınlatma hareketini birlikte başlatalım.Dar kalıplarımızı kırmak için önce önyargılarımızdan kurtulmaya başlayalım yavaş yavaş da olsa .Vaktin bu kadar kıymetli olduğu bir zamanda anlamsız zamanlara anlam katmak için üretmeyi seçelim hep birlikte.
Saygılarımla









Enhanced by Zemanta

Hiç yorum yok: