31 Temmuz 2012 Salı

KARACABEY IN VIZYONU NASIL OLMALI

P9030004

P9030003





VİZYON NEDİR?
  • Uzun bir gelecekte ulaşmak isteğimiz durum
  • Kendiliğinden gerçekleşmeyecek ancak gerekli çabaları harcarsak başarabileceğimiz bir ideal.
  • Vizyon, içinde bulunduğumuz şartlarla uzun vadeli amaçlarımızın bileşiminden oluşur.
  • Ulaşılmak istenen, farklılaştırılmış bir gelecek düşüncesi ve geleceği öngörmek.
  • Vizyonun altında stratejilerin, amaçların, motivasyonların, duyguların ve değerlerin yönlendirileceği eğilimler belirlemek.
  • Bir vizyon sanki oradaymışız gibi ulaşmak istediğimiz durumu tanımlayan nitelikli bir hedef seçimidir.
       VİZYON NE DEĞİLDİR?
  • Gelecek ile ilgili tahminler yapmak değildir.
  • Hiçbir şey yapmadan, hayatın sizi yönlendirmesine izin vererek ulaşacağınız durumu tanımlamak değildir.
  • Bugünden ve yarından vazgeçmek değildir.
  • Gerçekleşmesi imkansız hayaller değildir.
  • Yalnızca fantezilerle ve düşlerle varolan duygu ve görüntüleri, davranışların çıkış noktası yapmak değildir.
Mrb Dostlar ,

Diyeceksiniz ki bu nasıl yazı böyle ortaokul öğrencisimiyiz ki bize tanımları gösteriyorsun.Tabii ki haddime değil öğretmenlik yapmak ya da çok bilmişlik yapmak.Bu akşam ki yazıma vizyon tanımı ile başlamak istedim sadece o kadar.

Durmak Bize Yakışmaz isimli bloguma start verdiğimden beri aslında en büyük eksiğin ilçemde vizyon yada ilçemin tüm yaşayanlarının benimseyeceği ortak bir veya bir kaç hedefinin olmadığını keşfettim.
Bugüne kadar çalıştığım kurumlar dolayısı ile  sürekli olarak hedef doğrultusunda iş planları oluşturmayı ,bu planları gözden geçirmeyi, hedefe uzaklığımızı yada yakınlığımızı kafamıza vura vura  öğrendim diyebilirim.
Başbakanı seven vardır sevmeyen vardır bu ayrı bir konu ama örneğin Türkiye için 2023 vizyonu önemli bir hedeftir ve bu hedef vizyon olarak topluma sürekli yansıtılmakta ve kesinlikle unutturulmamaktadır.

Düşünün bir kere 76 milyonu aşkın nüfusumuz mevcut.Yoldan geçen 10 kişiye sorsak kanımca en az 9 undan 2023 ile ilgili bir kaç cümle duyarız.Burdan şuna gelmek istiyorum aslında biz Karacabey olarak ülkemiz ile kıyasla denizde damla bile olamayız.
Özellikle sivil toplum örgütleri , odalar vasıtası ile ilçemiz için ortak bir vizyon belirlenebilir.Bunun çok zor olduğunu düşünmüyorum.Yine aynı grupların sıkı takipleri ve yerel basının desteği ile  bu vizyon öncelikle ilçemiz kamu kurum ve kuruluşlarına akabinde toplumumuza benimsetilmek sureti ile çok güzel sonuçlar almamız mümkün.
Peki Karacabey nasıl bir vizyon ile önümüzdeki yıllara hazırlanmalı sizce bence esas soru bu olmalı diye düşünüyorum.
Ekonomik , kültürel, sosyal vizyonları ile diğer ilçelerden farklı bir kimliğe ulaştıracağımız Karacabey tabii ki marka olmaya aday ve hatta kısa zamanda marka ilçeler statüsüne erişecektir.
lütfen yazımda örnek olarak Hedef 2023 örneğini verdiğim için siyasi olarak algılamayın.Şahsım adına tabii ki siyasi fikirlerim mevcut fakat blogumda her partiye hem  uzak hem de  yakınım.


ÇÖZÜM ORTAK AKIL 

Şöyle bir düşündüğümüzde çözüm ortak akıl da gizli.Ortak akıl ilçemiz için neyi getirecek şöyle bir bakalım.
En önemlisi oluşturulacak vizyon etrafında çözüm stratejileri geliştirmeyi ve bunların kolay uygulanır kılınmasını ortak akıl ile gerçekleştirebiliriz.Fakat bunun için toplumumuzun önemli mevkilerindeki kişiler öncelikle kişisel çıkar çatışmalarından sıyrılmayı öğrenmeli , topluma ışık tutacak projeler geliştirebilme yeteneğine sahip olmalıdırlar.Tüm bunlar da tek başına yada sadece bir grup ile değil ortak akıl ile mümkündür.uzlaşı her türlü üretimin önünü açar.
İnşallah bu yazı ile ilk kurşunu ben sıkmış olurum ve marka ilçeler kategorisine Karacabey'imizin de girmesi için gerekli kamuoyunun fitili ateşlenmiş olur.
Saygılarımla



28 Temmuz 2012 Cumartesi

KARACABEY TARIM FUARI-GUZEL BIR BASLANGIC AMA YETMEZ



 Küçüklüğümde hatırlarım panayır zamanına göre kendimizi ayarlar ve panayırın gelmesini beklerdik.Oyuncak alınacaksa illa ki panayırdan alınacaktı.Ya da ne bileyim evde baktığımız kuzular satılacak ise mutlaka panayırda satılmalıydı.Tabii bu bahsettiğim 1980 li yıllar.Çok keyifli idi gerçekten traktörlerin romorkuna biner bütün mahalle panayıra gider akşam olduğunda da dönerdik.
Fakat yıllar ilerledi teknoloji müthiş bir hızla gelişti Panayır kavramı da ilçemiz için eski çekiciliğini yitirince günümüzde hoş bir anı olarak kaldı.
İlçemiz bence geç kalmış bir organizasyona 3-6 Mayıs tarihleri arasında imza attı ve 1.Karacabey Tarım Fuarı büyük beklentiler ile açıldı.


Fuarın Vizyonu
1- Ülkemizin önde gelen traktör firmalarının katılımını sağlamak
2- Ülkemizin önde gelen tarımsal ekipman üreten firmaların katılımını sağlamak
3- Tohum üreticisi firmaların katılımlarının sağlanması

Benim anladığım anlamda fuar için oluşturulan vizyonda bir sıkıntı oluşmadı ve yukarıda adı geçen sektörlerdeki firmalar gerekli ilgiyi gösterdi.Yalnız fuarı dolaştığımızda ise akla gelmeyen bir gerçek ortaya çıktı.Oda fuar için seçilen tarih.Bunu da şunun için söylüyorum.Gördük ki fuar alanını dolaşanlar  tarımsal yada hayvansal üretim yapan kesim değil daha çok meraktan ne oluyor ne bitiyor diye gelen gerçek hedef kitle değildi.Seçilen tarih çiftçilerin tam yer hazırlama dönemine denk geldiği için gerçek hedef kitle fuarda yoktu.Umarız geleneksel hale dönüşecek fuarımızda önümüzdeki yıl daha uygun bir tarih seçimi yapılır.

   
               Fuarın Başarısı için ....
Şahsım adına başlangıç için güzel bir fuar geçtiğini düşünüyorum.Konuştuğum firma yetkilileri de ilk yıl için umut vaad eden bir başlangıç yaptıklarını ileriki yıllarda ilçemizin gerçek potansiyelinin Tarım Fuarımıza yansıyacağını belirtmekteler.
Şunları belirtmeden geçemeyeceğim.Öncelikle verimli  bir tarih seçimi , tarım sektöründe üretim yapan  firmaların arttırılması, fuarın görsel showlar ile desteklenmesi öncelikle çekiciliği yanısıra , doğru kitleye hizmet gitmesini son olarak da ilçemizin marka faaliyetlerine olan katkıyı arttıracağı kanısındayım.
Tekrar söylemeden geçemeyeceğim organizasyonda katkısı olan herkesin eline koluna sağlık güzel bir başlangıç.
                                                                      Yetmeyen nedir ?

                Yakın ilçelerde ki organizasyonlar ile kıyaslandığında bizim fuarımız tedarikçi firmalara yönelik bir fuardır.Yani ilçemize döviz kazandırmaktan ziyade ilçemiz ekonomisinin artı değerlerinin başka illere kaçmasını sağlayıcı bir fuar yapısı mevcuttur.Hammadde ve girdi maliyetlerinin azaltılabilmesi ,hizmetin ayağımıza gelmesi açısından tabii ki anlamlıdır ve kesinlikle devam etmelidir.
Yetmeyen eksik kalan tarafı ise ilçemizin yetiştirdiği ürünlerin tanıtımına ön ayak olacak ve kaliteli alıcıları ilçemizde ağırlayacak ek bir organizasyona ihtiyaç duyulmasıdır.
Bu da inşallah Eylül panayırının yerine gerçekleştirilebilecek olan bir Domates festivalidir.

                                                                      Niçin DOMATES FESTİVALİ

   İlçemizin ana ürünlerinden birisidir.Özellikle salça endüstrisinin yoğun bir girdisi olan Domates yetiştirmek için dünyadaki en uygun iklim ilçemizde mevcuttur.Bana göre bu noktada  en büyük görev   Ziraat Odaları ve Ticaret ve Sanayi Borsasına düşmektedir.
Peki nasıl bir organizasyon başarıyı getirir.İlçemizin üretim bacağı anlamında hiç bir problemi bulunmamaktadır.Aksine ciddi ve yadsınamaz tecrübe ve bilgi birikimi mevcuttur.
Bizim sıkıntımız pazarlama tarafındadır.Ziraat odaları festivalin Türkiye ayağını organize ederken Borsa tarafıda festivalin yurtdışı alıcılar kısmını organize edecek böylece hem içerde hem de dışarıda festival  ses getirecek ve  üreticimize dolayısı ile de ilçemize ciddi ekonomik katkıları olacaktır.Değerli büyüklerimiz ,işadamlarımız ,montanlı miktarda üretim yapan çiftçilerimiz de ellerini taşın altına koymak sureti ile yakın zamanda böyle bir organizasyon oluşması konusunda çalışmalara başlarlar.
80 li-90 lı yıllardaki gibi salçamız , sofralık domatesimiz,yeşil biberimiz,cappia biberimiz komşu ülkeler de tezgahlarda yerini alır.    


         


Watch live streaming video from karacabeytv at livestream.com

26 Temmuz 2012 Perşembe

KARACABEY ICIN E-TICARET-1

    İlk başta hepimiz ürkmüş idik kredi kartımızın bilgilerini vermeye bir de  değişik değişik haberleri duyunca çekindik internetten alışveriş yapmaya.Fakat o yıllar geride kaldı artık E ticaret tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en hızlı büyüyen sektörlerden bir tanesi oldu.
  Gitti gidiyor  ile hayatımıza giren ve değişik bir çok site ile çeşitlenen bu sektörün ulaştığı en son aşamalar limango, trendyol gibi sitelerdeki satış taktikleri ile çok ciddi cirolar oluşturmaya devam ediyor.

Burda aslında önemli soru bence internette verileni mi almak yoksa biraz araştırma ile insanların bizim verdiğimizi mi alması.Şundan gerçekten eminim önyargılarımızı kaldırdığımızda bu sanal alışveriş ortamı ciddi bir pazar ve bu pazarın en güzel yanı ise genç nüfusun bu pazar bileşenleri ile büyümesi ve sürekli haşır neşir olması.Bu durum belli yaşta olan esnaflarımızı ve imalatçılarımızı korkutmamalı aksine yüreklendirmeli diye düşünüyorum.

İnanılması zor ama gerçek! 

Türkiye e-ticaret işlem verilerini yayınlayan Bankalar Arası Kart Merkezi’nin hazırlamış olduğu rapora göre e-ticaret işlem hacmi %6,35’lik bir artış göstermiştir.
İlk çeyrekte toplam 6,9 milyar liralık işlem yapıldığı ve bu tutarın ikinci çeyrekte %6,35’lik bir artış göstererek 7,3 milyar liraya ulaştığı görülmektedir.
2011 yılının ilk çeyreğinde işlem hacmi 4,8 milyar TL, ikinci çeyreğinde ise 5,5 milyar TL civarında olduğu görülmektedir. 2011 ilk yarı işlem hacmi ise 10,3 Milyar TL’ye ulaştığı raporlanmıştır. 2012’de bu tutar 3,9 milyar lira artış göstererek 14,2 milyar liraya ulaşmıştır.
E_TİCARET SİTESİ KURMA MALİYETİ NEDİR 

İlçemizde ciddi anlamda internet sitesi yapan ve hem kurulumu hem de yayıncılığı açısından önemli referanslara sahip bir kaç esnafımız mevcut.bunlardan bir tanesi olan Bekcan Web Tasrım hizmetlerinin sahibi Zafer Bey ile geçen gün bir dost meclisinde denkgeldik. Bu tip konuları araştırmayı sevdiğim için kendisine direkt olarak sordum.Bu tarz bir site oluşturmanın maliyeti ne kadardır diye oda tasarım ,yayınlama ücretleri dahil yaklaşık ilk yıl maliyetinin 2.500-3.000 tl civarında olacağını belirtti.İnternette konu ile ilgili bir çok sitede bu maliyetlerin 2.500 tl nin çok altında gösterildiğini sorduğumda ise oralarda önemli bazı detayların fiyat avantajı yaratılmak adına atlandığını yada farklı şekiller de anlatılmak sureti ile projeye başlandıktan sonra maliyetin peyderpey artarak bu seviyelere ulaştırıldığını anlattı.

İlçemiz için güzel projeler : Karacabey Halk Eğitim Merkezi sitesini ticari anlamda hiç inceleme gereği duydunuz mu bilmiyorum ama benim gerçekten hoşuma gitti. Tabii eksikleri yok mu var fakat bence yine de emeklerine ve gönüllerine sağlık .Eminim ki kursiyerlerin el emeklerini bu site sayesinde daha ciddi bir platformda pazarlama olanağı bulmuşlardır.Lütfen sizde işinizi geliştirebilmek adına Karacabey Halk Eğitim Merkezi online satış sitesini bir inceleyin.Bu sitenin maliyeti 2.500 tl nin çok altındadır.Çünkü burada kredi kartı ,paypal ,kapıda satış gibi pazarlama modülleri mevcut değil.Bu model de bir site de kullanabilirsiniz fakat benim tavsiyem buna harcayacağınız maliyeti biraz daha arttırın ve gerçek bir online e ticaret sitesi kurulumu gerçekleştirmeye gayret gösterin
 Bu arada ilçemizde işlerini geliştirmek için site sahibi olan firma ve esnaflardan ricam site isimlerini ve linklerini yollasınlar blogumuzda yayınlayalım.
Konumuz devam edecek fakat bu gecelik bu kadar diyelim.Aklım da olan farklı projeleri de 2. kısımda sizlere aktarmaya gayret edeceğim.
Saygılarımla

25 Temmuz 2012 Çarşamba

KARACABEY ICIN FARKLI FIKIRLER



İlçemiz Karacabey in kısaca tarihçesini anlatarak bu akşam ki yazıma başlamak istiyorum.
Yöredeki yerleşimin M.Ö. XII. Yy.da bölgeye göç eden Misiler’e dayandığı ve o dönemde Karacabey sınırları içinde Miletepolis adında bir şehir olduğu bilinmektedir. Karacabey ve civarına ilk yerleşenler, günümüzden 4000 yıl kadar önce Orta Asya’dan geldikleri öne sürülen Etiler’dir. Karacabey, Etilerden sonra; Misyalılar, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Romalılar dönemlerini sırasıyla yaşamıştır. Bu bilgilere göre Karacabey, o sıralarda Mihaliç adıyla anılmaktadır.
 Osmanlıların Lipodyum (Uluabat) Kalesini 1336 yılında aldığını gören Kalemastarya (Kirmastı-M. K. Paşa) ve Mihaliç (Karacabey) Tekfurları armağanlarla gelerek, Orhan Gazi’ye bağlılıklarını bildirirler ve böylece Karacabey Osmanlı Beyliği sınırları içine katılır.


6 asır kadar Osmanlı egemenliğinde sükûnet içerisinde yaşayan Karacabey, 1. Dünya Savaşından sonra 6 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 14 Eylül 1922’de ordumuzun şehre girmesiyle işgalden kurtarılmıştır.Kentin belli başlı tarihi eserleri Sultan I. Murat'ın yaptırdığı Ulu Cami, 1457 yılında Karaca Bey tarafından yaptırılan Karacabey Cami (İmaret Cami) ile Karacabey-Bursa yolu üzerinde ve Uluabat kıyısındaki Osmanlı dönemi yapısı Issız Han'dır.
     Görüleceği üzere ilçemizde çok fazla tarihi nitelikte eserler bulunmamaktadır.Lakin Karacabey bence doğal ve ekolojik yapısı ile ciddi bir potansiyel niteliğindedir.Dünya  turizminin yıllık cirosu 465 milyar dolar civarındadır ve bu dev pasta her geçen gün büyümektedir.

 Bu pastadan önemli pay alan alanlardan bir tanesi de av turizmidir.
Av turizmi ; 
Zengin turist diye tabir edilen kesime hitap etmektedir.
Av yapmak için gelen turist ne kadar harcadığını düşünmemektedir.
Üst düzey gelir grubuna dahildirler
Kısacası bu grup turizm gelirlerini arttırmayı hedefleyen ülkelerin en çok etkilemek istedikleri kesimdir.

Yükselen trendlerden olan Yeşil tatil şöyle bir düşündüğümüzde özellikle Bayramdere,Boğazköy gibi köylerimizin geleceğini bir anda değiştirebilecek bir potansiyele sahiptir.
İnsanlar deniz kum ve güneş üçgeninden sıyrılıp farklı şekillerde tatillerini geçirmek konusunda talepkar davranmaya başlamışlardır.
Organik çiftliklerin oluşturulacağı Bayramdere,Boğaz ve Yeniköy ıhlamur ormanları, eşi benzeri bulunmayan Longoz Ormanları , yeşilin binbir tonu ve özellikle açılacak avlaklar ile hem ekolojik tuizm hemde av turizmini birleştirerek ilçemiz insanının ekonomik kaynaklarının çeşitlenmesini sağlayabilir.



Aklıma gelen önemli etkinliklerden bir tanesi de rüzgarı hiç bitmeyen upuzun kumsalları ile Yeniköy ,Malkara ve Kurşunluda müthiş bir sörf windsurf alanı oluşturulabilinir.İlk etapta yerli turisti çekebilmek bile ciddi bir başarı sayılır bence
Tabii bunları yapabilmemiz için öncelikle yöre halkını bilinçlendirmeliyiz.
Tesisleşme sürecinde ciddi bir atağa geçmeliyiz.
Bence hepsinden önemlisi bir kamuoyu oluşturmalıyız ki kalkınma hamlesinde atağa geçmiş bir Karacabey oluşturalım.
Bizim kuşağımız bir önceki kuşaktan çok fazla bir şey göremedi belki bizler bu makus talihimizi değiştirip evlatlarımıza ve torunlarımıza önemli bir miras  bırakabiliriz.

lütfen değerli dostlar sizlerde aklınıza gelen fikirleri blogumuzda yazın 

24 Temmuz 2012 Salı

GONULLU DOSTLAR CAGRIM SIZE !!!

Blogumda değişik konularda kendi fikirlerini özgürce ortaya koyabilecek gönüllü dostlara ihtiyacım var.
Amacım ; ilçemin üretimine bir nebze olsun katkıda bulunabilmek yurtdışı ve yurtiçi üretim ,satış ve pazarlama modelleri oluşturulması konusunda destek olabilmek alternatif tatil yöreleri ,doğa sporlarını tanıtmak değişik sektörlerde ciddi tecrübeleri olan insalnların bilgi birikim ve tecrübe paylaşımını yapmalarını sağlamak

Yukarıdaki konulardan biri hakkında yazmak isteyen tecrübelerini aktarmak isteyen dostlar lütfen iletişime geçin email:kadirgarip@gmail.com İlginize ve desteğinize şimdiden teşekkür ederim

Saygılarımla




22 Temmuz 2012 Pazar

PERAKENDE IHRACAT NASIL YAPILIR-DIS DUNYA ACILIMLARI 2

 Hepimiz indirdik.com, gittigidiyor.com, hepsiburada.com tarzı sitelerden alışveriş yapmışızdır.Sistem gayet basit siz bu site üzerinden almak istediğiniz ürünü herhangi bir dükkandan alırsınız.Ödemenizi bu siteye kredi kartı ile yapar ürünün size gelmesini beklersiniz.Ürün elinize ulaştığında da kontrolünü yapar kargonuzu o şekilde teslim aldıktan sonra son olarak alışveriş yaptığınız dükkana puan verir ve işlemi kapatırsınız.
Yurtdışına yapacağımız perakende ihracatlarımız da da sistem aynı.Basit olarak herhangi bir ülkeden alıcı ürünü teşhir ettiğiniz site üzerinden ürününüzü alır ve ürün eline ulaştığında da size puan verir.
İnternet ortamında B2B ve B2C olmak üzere ticaretin toptan ve perakende yapıldığı sitelerde ciddi hacimler oluşmaya başlamıştır.B2B toptan, B2C perakende anlamını taşımanktadır.Dünya da bu işin öncüsü konumunda olan alibaba.com sitesini gerçekten öneririm.Kaldı ki tüm firmalara alibaba nın yıllık üyelik aidatının % 50 si devlet desteği kapsamındadır ve siz ödediğiniz faturayı götürdüğünüz anda bu meblağı hemen alabiliyorsunuz .Bu konuda formalite veya ciddi bir prosedur sözkonusu değil.
Aliexpress te alibaba.com un perakende satış yapılan bölümüdür.Ve inanın burda çok ciddi cirolar sizleri beklemektedir.
Sistemi aşağıdaki işlem basamaklarına göre kurmamız işimizi ve satış kabiliyetimizi önemli derece de arttıracaktır.

  1. Firmanızı alibaba.com sitesini gold supplier (altın tedarikçi) olarak üye yapamanız ilk adımdır.
  2. 1500 usd ye kadar olan ürün bedellerinde sizin tüm ihracat işlemlerinizi yetki vereceğiniz kargo firması prosedürleri halledecektir.Tüm kargo firmaları ile görüşüp hem maliyet hem de teslimat zamanları hakkında detaylı teklif alın ve anlaşmanızı yapın.
  3. Alibaba.com da açılmış olan dükkan sayfanızda ürünü tüm detayları ile tanıtın.Aşağıdakilere dikkat ederseniz satış miktarlarınız artacaktır.

  • Ürün fotoğraflarını kendiniz çekin.
  • Spesifik özellikleri ile tanıtımını yapın.Örneğin menşei,markası,kullanım süresi vs.
  • Kargo teslimat sürelerini mutlaka açıklamalarınızda bulundurun.
Son olarak en önemlisi aliexpress.com perakende olmasına rağmen sadece çinli firmalara açıktır.Bunun için biz satışlarımızı alibaba.com da bulunan kendi dükkanımızdan perakende yapacağız.Ürün açıklamalarınızda bunu mutlaka belirtin.Zaten ürün girerken site sizden benim yukarıda açıklamaya çalıştığım her detayı isteyecektir.
Bir de alibaba nın trade manager adında chat hizmeti mevcut bunu da bilgisayarınıza indirirseniz potansiyel müşterileriniz ile anında görüşme olanağına sahip oluyorsunuz.
Bu sitenin Türk ortağıda mevcut aşağıdaki linkten lütfen bir inceleyin.

takıldığınız her konuda 
kadirgarip@gmail.com mail adresinden her türlü soruyu sorabilirsiniz.



21 Temmuz 2012 Cumartesi

DOGA HARIKASI -LONGOZ ORMANLARIMIZ

KARACABEY BOĞAZ LONGOZ ORMANLARIMIZ

 Longoz, denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzını kapatması sonucu akarsuyun biriktiği yerde oluşan bir özel ekosistemdir. Yalnızca belirli ağaç (örneğin, dişbudak, kızılağaç, vs), bitki (örneğin, göl soğanı, su menekşesi, vs) ve kuş (örneğin, kara leylek, balıkçıl, vs) türleri bu yaşam ortamını tercih ederler. Bu ekosistemin devamlılığı için en temel koşul, bol suyun devamlı var olmasıdır. Su, getirdiği kil ve organik materyal ile bu sahaların topraklarını mineral ve organik materyal yönünden zenginleştirir. Bu sucul ormanlar yağmur ormanları gibi gürdür. Bununla birlikte, yağmur ormanları gibi sadece yağışa ve hava nemine değil, daha çok ‘taban suyu’na bağımlıdır. Bu özellikleri ile tropikal bölgelerin ‘mangrove’ ormanlarına benzer. Longoz ormanları nadir rastlanan ekosistemlerdir. Türkiye’de İğneada (Kırklareli), Karacabey Boğaz (Bursa),Acarlar (Sakarya) ve Sarıkum’daki (Sinop) longoz ormanlarının yanı sıra, Kızılırmak Deltası’nda da (Samsun) longoz niteliğine sahip ormanların çok küçük kalıntıları kalmıştır.                      


NASIL GİDİLİR
Bursa'dan geliş istikametinde Çingençeşme mevkiine ulaşıldığında Yeniköy-Boğaz tabelalalarını takip edin Seyran köy çatrağından içeriye dönün bir iki köyden geçtikten sonra Boğaz yoluna devam edeceksiniz.
Yaklaşık 25 km gittikten sonra Bayramdere köyüne ulaşıyorsunuz.Köyün içerisinden Longoz a ulaşmak için yol mevcut.
Burayı gezdikten sonra yakınlarda bulunan Doğal hayatı koruma müdürlüğü ne ait rehabilitasyon merkezine de zamanınız kalır ise ufak bir gezi yapmanızı tavsiye edebilirim.
Son olarak Yeniköy - Boğaz ı görmeden gezinizi sakın bitirmeyin 


20 Temmuz 2012 Cuma

DIS DUNYA ACILIMLARI

dünya ile entegre olduk
 İşim dolayısı ile her sektörde yoğun olarak imalat ve ticaretin içerisinde bulunan insanlarla sürekli birlikteyim ve üzülerek görüyorum ki bugün içerisinde bulundukları konum onları koşulları zorlamaya yada değişen ticari algıları anlamaya çalışmaya yöneltmiyor. Sebebi de sanırım elde ettikleri karj marjları (her ne kadar düştü eski karlar yok deseler de) onları belli bir gelir seviyesinde tutuyor ve sonuç olarak ta alternatif aramaya zorlamıyorlar kendilerini Aslında üreten insanlar ve lokal bazda çalışıyorlar tabi örgütlendikleri odalarda da yetersizlikler mevcut bana göre; Şöyle ki örneğin ilçemiz organize sanayi bölgesinde özellikle tarım sektörüne yoğun imalat yapan imalatçılarımız mevcut fakat baktığımız da bunlardan sadece bir yada iki tanesi ihracat yapabilmektedir. Eskişehir de okur iken Denizli den arkadaşlarım vardı ve çocuklar gerçekten zehir gibi idiler inanın Çivril de Allah'ın toprağını bile ihraç ettiklerini anlatırlardı babalarının.Tabii bu iş belki de bir kültür bir alışkanlık hatta daha da öncesinde iyi bir ekip işi ama ilçemin insanlarının biraz gözlerini açsalar önlerinde çok ciddi fırsatlar var ve bu fırsatları açıkçası görmelerini istiyorum. Yurtdışından ufak tefek kişisel ihtiyaçlarımız için bir kaç ürün mutlaka getirmişizdir ya da bir tanıdığımız vasıtası ile getirtmişizdir.Biliyorsunuz belli bir miktara (70 usd ) kadar çinden ya da amerika dan aldığınız bir ürün kapınıza kadar max.1 hafta içerisinde geliyor. Geçtiğimiz aylarda ülkemizde de ihracat mevzuatı buna uygun olarak değiştirildi ve 1500 usd ye kadar olan perakende satışlarda PTT ya da vekalet vereceğiniz bir kargo firması sayesinde imalatçı firmalarımız da artık perakende olarak ürünlerini yurtdışına rahatlıkla satabilecek herhangi bir bürokratik engele takılmadan. İşte odaların desteği bu noktada devreye giriyor.Bu işin ciddi olarak yapıldığı dünya çapında siteler mevcut ve burada dönen ticaret hacmi her geçen gün artıyor. Kısacası düşünün bir müşteri portföyünüzü Karacabey ile sınırlamayıp bütün dünyaya satış yapabilir hale getirebiliyorsunuz. Aslında buna benzer yurtiçi ve yurtdışı için e ticaret sistemi içerisinde çok güzel fırsatlar barındırmakta.İnanıyorum ki kısa bir zaman diliminde ilçemiz imalatçı firmaları( orta düzey )da bu pastadan paylarına düşeni almaya başlarlar. Şahsım adına yardımcı olabileceğim her konu da yardıma hazır olduğumu bildirmek isterim. Konu ile ilgili yazılarımın devamı gelecek şimdilik bir başlangıç yapmak istedim
Saygılarımla

ATATÜRK'ÜN SMOKİNCİSİ E İHRACATTA REKORA KOŞUYOR


Atatürk'ün Smokincisi E-İhracat Birincisi
TEB KOBİ TV.

15 Temmuz 2012 Pazar

YASAM KEYIFLERI


mrb dostlar,
günü birlikte olsa bu yaz Erdek Düzler mevkiinde bir camp alanına gittik ailecek.İnanın bu kadar beğeneceğim hiç aklıma gelmezdi açıkçası.
çamlar altında nefis bir masanız oluyor kişi başı 5 tl ödüyorsunuz hemen dibinizde mangalınız ,duşunuz sizi bekliyor yanısıra kullanabildiğiniz mutfağınız da sizi bekliyor kısacası bizim gibi günübirlik gelen aileler için her şey düşünülmüş bu camp alanında gerçekten keyif alıyorsunuz .İzin de olduğumuz için hafta içi gitmemiz çocuklarımızın da bu günübirlik gezintiden keyif almasını sağladı.Havuzu andıran deniz de onlar da bütün gün sudan çıkmadılar.


Akşam üzeri daha bir keyifli oluyor açıkçası suda çeşit çeşit balıklar tüm güzellikleri ile arz ı endam ediyorlar .Önümüzdeki yıla uygun bir tarihte en az bir hafta on gün buraya tatile geleceğim bir aksilik olmaz ise .Olta takımlarımı alacağım şnorkelimi paletimi alıp tüm güzellikleri yaşamak istiyorum .Sizlere de tavsiye ederim doğrusu.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Uluabat Kanal Projesi






Ne heyecan duymuştum ilk duyduğumda .Maramara denizi ile Uluabat gölünü birleştiren kanal projesini duyduğumda. Tarım toplumundan sanayi toplumuna bir türlü geçemeyen ilçemiz için aslında müthiş bir gelişme olacağı kanısındayım.Ben işin bu boyutundayım.
İstiyorum ki toplum olarak dedikodudan kurtulalım o ne almış bu ne yapmışları konuşmak yerine ne yapabilirim hatta ne yapabilirizleri konuşmaya başlayalım.
Bence hayal kurmak konuşmaya konuşmakta işi icraata dönüştürmeye vesiledir.
Saygılarımla

6 Temmuz 2012 Cuma

MEMLEKETIM KARACABEY




ENFES BIR DOGA ISTE GOLYAZI ISTE ULUABAT GOLU




Bir dönem mihalic.com adında bir internet sitemiz vardı.Elimizden geldiğince dilimizin döndüğünce ilçemizin güzelliklerini tanıtmayı amaçlamıştık.Bizce iyi bir işti fakat zaman sıkıntısı sebebi ile devam ettiremedik.Tamamen bizim emeğimiz umarım keyif alırsınız ufak tefek hatalarımız için özür dileriz
Saygılarımla

MUZISYEN TARAFIMI SEVIYORUM






Lise çağlarında tanıştım org ile.İlk sesini bir düğünde duymuş ve bayılmıştım.Rahmetli Faruk abi ne güzel de çalıyordu .hem çalıp hem de söylüyordu
O zamanların hit parçası idi hatırlıyorum
'' Kaldır kolların oh oh şıkıdım şıkıdım
'' Kır gerdanını oh oh şıkıdım şıkıdım ''
Siz de hatırladınız değil mi bu şarkıyı.
O zaman o düğünü izlerken hayatımın önemli bir kısmını şekillendireceğini hiç bilemezdim müziğin.Özgür ile ilk tanıştığım da yaz tatilinde idim.Eskişehir de iktisat 1.sınıf öğrencisi idim o zaman.an gibi aklımda Beni babası ile tanıştırdı.Müzik öğretmeni olan Şaban Hoca sağolsun bana çok destek oldu Özgür ve Şaban hoca sayesinde müzikle tanışmam ve org çalmaya başlamam çok hızlı gelişti.
Melodi müzik ve çiçekevi günümün önemli bir kısmını burda geçirmeye başlamıştım.Zaten tatildeydim de aynı zamanda.Bir sıkıntı yoktu kısacası.
Geceleri de düğünlere gidiyor onlara yardım ediyordum.Gündüz dükkanda org çalışıyordum.hangi şarkı çıkmışsa onu çalmaya çalışıyordum.
Hoca haftasonu iş yoğun olunca Bandırma dan da müzisyen getiriyordu.İlginç bir birisi idi Şadi abi zor konuşuyordu ama çok güzel şarkı söylüyordu.Günlerden Cumartesi idi düğünlerin en yoğun olduğu gün yani.Bekledik bekledik Şadi abi gelmedi o gün vakit daralıyordu artık.Nerde ise düğün saati yaklaşmıştı ayrıca köyden de düğün sahipleri almaya gelmişti cihazları .Daha fazla beklemek istemiyorlardı.
Hoca durdu durdu Kadir dedi birlikte gideceğiz düğüne sen çıkartırsın bu işi bende destek olurum sana .
Hocam nasıl yapayım falan dedim ama dinlemedi bile Haydi cihazları yerleştirelim arabaya dedi
Heyecandan ölecek gibi hissettim kendimi.Hoca anlamıştı merak etme ben yanındayım sana gitarla eşlik ederim bu geceyi güzel bir şekilde bitiririz sen de böylece bu işe başlamış olursun dedi.
Yapabilirmiyim hocam dediğim de bu işi yapanlar insan değil mi oğlum dedi.Düşündüm haklı idi.
Ve amatörlük lige çıkışım böyle oldu.
Şimdi bazan aklıma geliyor da
Sağolasın Şadi Abi diyorum.
Gerçekten Sağolasın.......

DURMAK BIZE YAKISMAZ


Merhaba Sevgili Dostlar
Gecenin bi yarısı ve ben sonunda karar verebildim.Benim bir bloğum olmalı ve bunun için gerçekten geç kaldım diyebilirim.
Diğer blogları da inceledim herkes  her konu da hemen hemen birbirine çok yakın içeriklerle çala kalem doldurmuş fakat üretmeye özenmeden.Çok yazık dedim kendimce bunları görünce
Kısacası DURMAK BİZE YAKIŞMAZ uyandık millet olarak biraz geç de olsa DURMAK BİZE YAKIŞMAZ dedim kendimce.
Ve bende yazmaya karar verdim böylece.
Saygılarımla